Kolombiya Cumhurbaşkanı Gustavo Petro, Ukrayna Barış Zirvesi’nin Rusya ve Ukrayna arasında devam eden savaşın sona erdirilmesi konusunda etkisiz kaldığını belirtti. Kolombiya ile İsveç arasındaki diplomatik ilişkilerin 150. yılı kapsamında, Stockholm’ü ziyaret eden Petro, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, davet edildiği Ukrayna Barış Zirvesi’ne katılmadığını kaydetti.
AA’nın aktardığına göre Petro, zirveye neden katılmadığına ilişkin soruya, “Latin Amerika, daha fazla savaş istemiyor, barışın inşasına katkı sunmak istiyor. Bu zirve, Rusya ile Ukrayna arasındaki sorunun çözümünde özgür değil, sonuçları zaten önceden belirlenmiş. Bu nedenle katılmak istemedik” ifadelerini kullandı.
‘AVRUPA, SAVAŞI KISALTMANIN YOLLARINI BULMALI’
Dünyanın küresel bir yangına doğru gittiğini kaydeden Petro, “Rusya ve Ukrayna arasında diyalog esastır ve barış tesis edilmelidir. Avrupa, savaşın uzatılmasını değil, kısaltmanın yollarını bulması gerekir. Her şeyi sona erdirecek bir iklim kriziyle karşı karşıyayız, zaman daralıyor” değerlendirmesinde bulundu. Petro, Avrupa’ya İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına dikkati çekerek, Filistin halkına yapılan soykırımın durdurulması için her türlü çabaya hazır olduklarını belirtti.
Öte yandan Petro, 1986’da suikast sonucu öldürülen İsveçli siyasetçi Olof Palme’nin mezarını da ziyaret etti.
BİLDİRİYİ 80 ÜLKE ONAYLADI
İsviçre’deki Ukrayna Barış Zirvesi, Bürgenstock Bildirisi ile son bulmuştu. Zirve, 90’dan fazla ülke ve kuruluşun katılımıyla gerçekleşirken, ortak bildiri 80 ülke ve 4 kuruluş tarafından onaylanmıştı. Endonezya, Libya, Suudi Arabistan, Tayland, Hindistan, Meksika, Güney Afrika, Brezilya ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin de bulunduğu 16 ülke ve kuruluş çekimser kalmıştı.
İsviçre Dışişleri Bakanlığından yazılı olarak yayımlanan bildiride, zirvenin, Şubat 2022’den bu yana devam eden Rusya-Ukrayna Savaşı için kapsamlı, adil ve kalıcı bir barışa giden sürece ilişkin üst düzey diyaloğu geliştirmek amacıyla düzenlendiği bildirilmişti. Bildiride, zirvenin, Ukrayna’nın Barış Formülü ve Birleşmiş Milletler (BM) Şartı da dahil uluslararası hukuka uygun diğer barış önerileri temelinde gerçekleştirilen önceki tartışmalar üzerine inşa edildiği kaydedilmişti.
(DIŞ HABERLER SERVİSİ)