Film yapımcıları teknolojik yetersizliklerden dolayı çeşitli teknikler kullanarak özel efektler oluşturuyorlardı. Bu teknikler, bugün keyfini çıkardığımız etkileyici filmlerin temelini atmış ve dikkate değer bir yenilik sergilemiştir.
Peki, bilgisayar efektlerinin olmadığı bu dönemlerde efektler nasıl yapılıyordu? Hep beraber inceleyelim.
İlk efekt bir idam sahnesinde kullanıldı.
Film efektlerinin ilk örneklerinden biri, 1895 yılında Alfred Clark’ın İskoçya Kraliçesi’nin idamını yeniden canlandırdığı bir Edison filmi olarak karşımıza çıkıyor. Bu sahnede, aktörlerin hepsi hareketsiz dururken kamera durduruldu ve Mary’i oynayan aktrist cansız bir mankenle değiştirildi. Kamera yeniden çalıştırıldığında efekt gerçekleşmiş oldu.
Özel efektlere geçiş ise “Ay’a Yolculuk” filmi ile gerçekleşti.
1902 yapımı “Aya Yolculuk” filmi, sinema tarihinde özel efektler kullanılan ilk filmlerden biridir. Yönetmen George Melies’in öncülüğünde; çift pozlama, bölünmüş ekran ve solmalar gibi yenilikçi teknikler kullanılarak oluşturulan bu eser, gerçeküstü bir ortam oluşturmayı başardı.
Bu teknikler, filmde aynı anda birden fazla görüntünün görünmesini sağlayarak ve sahneler arası geçişleri yumuşatarak, izleyicilere daha önce deneyimlemedikleri bir görsel şölen şundu.
Animasyon efektleri de karikatüristler ile birlikte doğdu.
“The Enchanted Drawing” animasyon tekniğinin ilk adımlarını atan bir film olarak öne çıkıyor. Filmde, bir karikatüristin çizdiği karakterle ve ona eklediği nesnelerle etkileşime girdiğini görüyoruz.
Örneğin, çizime bir cam şişe ekliyor ve sonra bu şişeyi sanki gerçekmiş gibi eliyle alıp çıkarıyor. Bu, animasyonun güçlü olan potansiyelinin ilk kez gösterildiği önemli bir an olarak tarihe geçmiştir.
Peki ya kullanılan diğer teknikler neler?
Gerçekçi sahneler oluşturmak amacıyla “The Lost World” gibi 1925 yapımı filmlerde minyatür modeller ve zorunlu perspektif fotoğrafçılığı teknikleri kullanıldı. Bu teknikler, izleyicilere daha geniş ve etkileyici bir görsel deneyim sunmanın yanı sıra yapımcılara maliyeti düşük tutma olanağı sağladı.
Ayrıca, 1907 yapımı “Missions of California” filmiyle başlayan matte boyama ve hareketli arka planlar isimli tekniklerin kullanımı, yönetmenlere set kurulumu ve çekimlerde daha fazla esneklik sağladı.
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimize de göz atabilirsiniz: