CHP İstanbul Milletvekili Namık Tan, meslek dışından büyükelçi atamalarını TBMM gündemine taşıyarak, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın yanıtlaması talebiyle soru önergesi verdi.
CHP’li Tan, önerge gerekçesinde Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü görevinden alınarak Büyükelçi olarak atanan Fatma Seniha Nükhet Hotar hakkında iddiaları sıralayarak, “T.C. Dışişleri Bakanlığı’nda Cumhuriyet tarihimizin başından bu yana ‘istisnaî’ bir uygulama olarak karşımıza çıkan ‘meslek dışından büyükelçi atamaları’ AKP hükümetleri döneminde ‘rutin’ bir uygulamaya dönüştürülmüştür. Bir yandan Bakanlığın yetkin kadroları siyasi baskı altına alınmış, diğer yandan uzun yıllar hizmet vermiş meslek memurlarının hakkı olan büyükelçilik kadroları da bu görev için ehil olmayan birtakım siyasetçilere teslim edilmiştir” dedi.
“Bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın defalarca Dışişleri Bakanlığı çalışanlarının itibarına yönelik kamuoyunda kullandığı küçültücü ve yersiz ifadeler, yalnızca onun değil siyasi kadrolarının da Bakanlık personeline yönelik bakışı hakkında fikir vermektedir” diye devam eden Tan, “Bu yüzden, meslek dışı büyükelçi atamalarıyla göreve gelen bazı büyükelçilerin, alt kademedeki personele meslek adabına uymayan şekilde muamele ettikleri, bazı yerlerde onlara yıldırmaya (mobbing) varacak davranışlarda bulundukları iddiaları sıklıkla kamuoyu gündemine gelmiştir. Meslek dışı büyükelçi atamaları konusunda tartışma yaratan isimlerden birisi de 17 Şubat 2024 tarihinde Akdeniz İçin Birlik Nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi unvanı verilen Fatma Seniha Nükhet Hotar’dır. 14 yıl AKP Genel Başkan Yardımcılığı, 4 dönem milletvekilliği yapmış ve 2018 yılında Cumhurbaşkanı tarafından Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) rektörlüğüne atanmış olan Hotar’ın hakkında, atandığı günden görev süresi dolana kadar ‘mobbing, psikolojik taciz, iftira, haksız soruşturmalar’ gibi nedenlerin de arasında bulunduğu çok sayıda dava açılmıştır” diye konuştu.
FETÖ BORSASI İDDİALARI
Nükhet Hotar hakkındaki iddiaları sıralayan CHP’li vekil, “Hotar’ın özellikle DEÜ Rektörlüğü unvanını kötüye kullandığı, üniversite bünyesinde çok ciddi yolsuzluk iddiaları içinde adının geçtiği ve 2020 yılında Sayıştay’ın resmi denetimi için kendisine yapılmış 40 resmi bilgi ve belge talebini yanıtsız bıraktığı iddiaları defalarca basına yansımıştır ve kamuoyunun bilgisi dahilindedir. Bunların yanında Hotar’ın adı, ‘FETÖ Borsası’ olarak anılan ve Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile iltisaklı olduğu iddiasıyla yargılanan bazı kişilerin yargılama süreçlerine rüşvet karşılığı etki eden bir çete örgütlenmesi ile basında sıkça anılmıştır’ ifadelerini kullandı.
Namık Tan’ın, Bakan Fidan’a yönlendirdiği sorular şöyle:
- Büyükelçi olarak atanan Hotar’ın hakkında devam eden kaç resmi dava süreci bulunmaktadır? Bu davalar hangi yargı aşamasındadır? Hotar hakkında açılmış davaların hangileri ilk derece mahkemlerde, hangileri istinafta, hangileri temyiz aşamasındadır? Hâlihazırda ilk derece mahkemesinde hüküm giydiği bir dava mevcut mudur?
- F. S. Nükhet Hotar’ın büyükelçi olarak atanmasına etki edecek hangi yurtdışı görev deneyimleri bulunmaktadır? Akdeniz İçin Birlik Nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği görevine hangi vasfından dolayı layık görülmüştür?
- Kendisinin “FETÖ Borsası” ile bağları olduğunu iddia eden haberlerde Hotar, AK Parti İzmir eski il başkan yardımcılarından Ahmet Kurtuluş’un öldürülmesi ile doğrudan ilişkilendirilmiş; Kurtuluş’un, bir dönem Hotar’ın sağ koldu olduğu, tutuklanmasının ardından elindeki birtakım bilgiler yoluyla Hotar’a yönelik tehditler savurduğu, bu yüzden Hotar’ın azmettiriciliği ile öldürülmüş olabileceği iddiası ortaya atılmıştır. Ahmet Kurtuluş cinayetine ilişkin yargı sürecine Nükhet Hotar’ın dâhli bulunmakta mıdır? Bulunuyor ise kendisi davalı konumunda mıdır ve dava süreci bakanlığınızın bilgisi dahilinde midir?
- Eski bir DEÜ çalışanı tarafından kamuoyuna sunulan bir başka iddiaya göre Hotar DEÜ Rektörlüğü döneminde, İzmir Meslek Yüksekokulu’nda (İMYO) okuyan öğrencilerden staj dosyaları için zorla para alınmış, rektörlük aracılığıyla örtbas edilmeye çalışan bu girişimde Hotar’ın bu paraları zimmetine geçirdiği ve süreçte yargıya intikal etmeyen bazı şüphelileri koruyup kolladığı iddia edilmiştir. Aynı iddialarda Hotar’ın, bir dönem rektör yardımcılığını yapan Prof. Dr. Uğur Malayoğlu ve daha önce Sayıştay raporlarında çeşitli usulsüzlüklerde adı geçen DESEM müdürü Asuman Altay ile birlikte DEÜ Kooperatifini yöneten iki yöneticiden birisi olan İMYO müdürü Prof. Dr. Zeynep Arıkan’la birlikte süreci kararttığı ortaya atılmış, Malayoğlu’nun Hotar’ın yönlendirmesiyle birçok soruşturma yönettiği ve bu soruşturmaların neredeyse tamamının mahkemelerce hukuksuz bulunduğu aktarılmıştır. Bu iddialar Bakanlığınızın bilgisi dâhilinde midir? Söz konusu iddialarla ilgili devam eden yargı süreçleri bulunmaktayken, hem öğrencilerini hem de devletini dolandırmakla suçlanan ve henüz aklanmamış bir rektörün büyükelçi olarak atanmasının gerekçesini nasıl izah ediyorsunuz?
- Bir başka iddiaya göre Hotar, DEÜ’deki görevi sırasında bazısı siyasi gerekçelerle olmak üzere üniversitedeki bir çok yöneticiyi mobbinge maruz bırakmış, üniversitede düşünce özgürlüğüne dair ilkeler ihlal etmiş, örnek bir olayda DEÜ 2021 mezuniyet töreninde katılan öğrencilerin “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır” yazılı maske takmalarını engelleyemediği gerekçesiyle Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yıldız Akpolat’ı zorla istifa ettirdiği kamuoyunun bilgisi dahilindedir. Bahsedildiği üzere, meslek dışı atamaların, Bakanlığın kendi personeline yönelik mobbing uygulamalarına yol açtığı şeklindeki tartışmalar sürerken, 2024 yılı Ocak ayında Dışişleri Bakanlığının iki personelinin mobbing nedeniyle intihar ettiğine yönelik iddialar henüz canlılığını korurken, doğrudan adı mobbing ile anılan bir rektörün büyükelçi olarak tayin edilmesini nasıl izah ediyorsunuz?
- Dışişleri Bakanlığı bünyesinde hâlihazırda kaç meslek dışı büyükelçi görev yapmaktadır? Bunların kaçının adli sicilinde hüküm giydiklerine dair ibare yer almaktadır? Kaç meslek dışı büyükelçi hakkında adli suçlardan kamu davası açılmıştır?”